1 Eylül 2019 Pazar

"Yazıyooor! Yazıyooooor!"

İlk ciddi edebi yazımı ilkokulda yazmıştım.  Kendimce bir şiir karalamıştım. İlk şiirimdi. O dönemlerde edebiyata ilgim olduğu için yazma isteği gelmişti. Sonrasında arkadaşlarım öğretmenlere göstermiş ve sağolsunlar onlar da ilgilenmişti. Bi kaç kez şiirlerim ve yazılarım okul dergilerinde yayınlandı o dönem. Degiler hala durur bende önemli bir  hatıra neticede.

Lisede hikaye yazmaya başladım. O dönemlerde de yoğun şekilde kitap okuyordum onun etkisi sanırım. Hikaye konusunda da ilgilendiler bazı hocalarım. Hatta bir hocamı asla unutamıyorum. Okula geldiği ilk haftada dersi dinlemediğim için bana fırça atmış, ertesi hafta da "Sen hikaye, şiir ve deneme yazıyor muşsun, neden söylemedin?" diyerekten yine azarlamıştı. Yazılarımı verdikten bir hafta sonra da "bunları bir  dergiye  göndereceğiz ama bazı yazıların  üstünden geçmemiz lazım. Benden haber bekle" dedi ve sonra neden bilmiyorum birkaç gün sonra okuldan ayrıldı, kayboldu kadın😏

Üniversite yıllarımda farklı bir kişilik yapısı oluşuyordu bende, o yüzden pek ilgilenemedim o sıra. Ama hikaye üretmeyi bırakmadım. Sadece aklıma kazıdım, kağıda değil. Şimdi tekrar yazıyorum.

Üniversitede sinema okumak istiyordum çünkü hikayelerimi senaryolaştırıp film haline getirme düşüncem vardı. Bu plan tutmadı. Daha doğrusu sinema eğitimi alma planım tutmadı. Senaryo işi hala cezbediyor beni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder